​

​

Çiftlerin ruhen ve bedenen sağlıklı bir ilişkiyi sürdürebilmeleri için cinsellik gereklidir. Nasıl ki beslenmek yemek içmek hayatın bir gerekliliği ise seks yapmakta ilişkinin gerekliliğidir. Seks bir görev ya da mecburiyet değildir, zoraki olmamalıdır istekle ve kendiliğinden olmalıdır.

​

Bir evlilikte evin tuğlaları: sabır, sadakat, saygı, tutku, koşulsuz sevgi, samimiyet, vefa, şefkat iken birleştiren harç doyumlu sekstir, diğer bir deyişle bunlar ev içindeki eşyalarsa evdeki elektriği ve aletlerin çalışmasını sağlayan sigortada sekstir. Evlilik ilişkilerinde esas önem verdiğimiz bu maddeler doyumlu bir cinsellik olmazsa zamanla birbirinden dağılıp uzaklaşmaktadır. Bu denli önemli olan cinsellik aslında hiç önemli değil her şey değil gözüyle bakılıp evliliklerde sona bırakılmaktadır, hatta rutine bindirilen hayatta cinsellik özel olmasını yitirmekte hatta cinsellik çoğu zaman düşünülmemektedir. Oysaki cinsel istek duymak insan fıtratının gereğidir. Evliliğin her şeyi seks olmasa da, parçaları birleştiren ya da diğer tabirle yemeğin tamamı seks değilse de tuzu olan cinsellik neden önemsenmiyor ve doğru zaman ve yerde kullanılmıyor?

​

Doyumlu yaşanan cinsellikte evliliğin sağlamlığı; çimentoyu az tutmadan hazırlanan harç ile yapılan binanın sağlamlığı gibidir. Bu binada çimento binanın her şeyi değildir belki, ama olmasa yapı zamanla en ufak bir fırtına ya da sarsıntıda yıkılır gider.

​

Peki, doyumlu cinsellik nasıl olacaktır; çiftler seks yapmak için seks yapmayacaklar birbirlerinin isteklerine, duygularına odaklanıp cinsel istek ve haz noktalarını hep keşfe açık tutacaklardır.

Doyumlu sekse açılan ilk kapı çiftlerin konuşabilmeleridir. İlişkisel çatışmalara ayırdıkları zamanın çok küçük bölümünü cinsellikte istediklerini, haz aldıkları şeyleri, merak ettikleri noktaları paylaşsalar zaten ilişkisel çatışmalar için harcadıkları zamanın çok azaldığını göreceklerdir.

​

Evliliklerde paylaşım her konuda çok önemli olup bu paylaşımın doruk noktası cinselliktir. Seks sırasında yaşanan doyum ile çiftler birbirini bütün olarak görebilecektir. Ben kavramı ortadan kalkacak biz olabilecektirler. Biz olabilen evlilikler uzun yasamaktadırlar. Biz olabilmek için sevmek, saymak, affetmek, unutmak, görmek ve destek olmaktan çok daha fazlası gerekmektedir. Çiftlerin ince hesaplarla uğraşmak yerine biz kavramına odaklanması gerekmektedir, Paylaşmak, ileri düzeyde paylaşmak, ama öyle anladığımız düzlükte bir paylaşma değil ruhu arzuları bedeni paylaşmadır. Çiftlerin, ayıp utanç verici gibi duyguları aralarına bariyer olarak koymadan paylaşmayı öğrenmesi gerekmektedir. Paylaşmanın zirvesi olarak tanımladığım, bedeni ruhu ve arzuları paylaşmak en üst düzeyde seks sırasında olmaktadır, bu nedenle cinsellik sadece penis vajen birleşmesi olarak görülmemeli emek verilmelidir. Bedeni ruhu arzuları tam anlamıyla paylaşabilmek için her zaman yeniliklere ve keşfe açık olunmalıdır.

​

Çiftler, birlik duygusunu ve biz hissini en fazla veren aktivite olan seksi daha sık kullanmalı hayatlarında vazgeçilmez bir yere koymalıdırlar.

​

Doyumlu seks; mutlu eşler, mutlu çocuklar, mutlu aileler ve mutlu bir topluma kadar ilerletilebilir, çünkü tuzsuz yemeğin tadı nasıl olursa harcı az tutulan binanın güvenilirliği nasıl olursa, sigortası olmayan bir evin konforu nasıl olursa seksi doyumlu olmayan bir evlilikteki mutlulukta o kadar olacaktır.